+ İçmimarlık
Bize kısaca kendinizden bahsedin lütfen…? Oğuz Bayazıt kimdir?
1992 yılında İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldum. Mimarlık benim için bilinçli bir seçimdi. Bütün ailem hukukçu, ben de bu mesleği çok seviyordum ama hukuk eğitiminin hakkını verebileceğimi düşünmüyordum. Düşünce sistemim daha matematiksel bir yönde olduğu için mimarlığı seçtim. Mimarlık Fakültesi’ndeyken ilgi alanım daha çok mimarlığın sistem mühendisliği üzerine gitti. Ne kadar farklı ve özel bir tasarım ortaya çıksa da, ne kadar hür düşünceyle tasarım yapılsa da, onunda onun yaşaması, kullanıcıyı mutlu etmesi onu bir eser haline getiriyor. İş hayatım hep tesadüflerle şekillendi. öğrenciyken bürolarda 30 gün staj yapmadım, tüm yaz çalıştım. Okul zamanı da tüm boş vakitlerimi çalışarak geçirdim. Proje ağırlıklı büroda da çalıştım, şantiyede de oldum. Daha öğrenciyken bu tip safhalardan geçtiğim için neyi yapıp neyi yapamayacağımı algılama şansım oldu. Bir süre farklı ofislerde çalıştıktan sonra Çelebi Hava Servisi’nde çalışmaya başladım. Oldukça yoğun olan iş temposunun yanında hem İstanbul Üniversitesi’nde işletme yüksek lisansı, hem de İTÜ’de yapı fiziği yüksek lisansı yapıyordum. Bir süre sonra Çelebi Holding bünyesinde Çelebi Mimarlık’ı kurduk ve sadece holding bünyesinde değil Ciba, Lufthansa gibi birçok şirkete projeler yaptık. 1997 yılından itibaren kendi işimi yapmaya başladım. 2003 yılında Oğuz Bayazıt Mimarlık’ı kurdum. Proje tasarımı, proje uygulaması ve proje yönetimi ana başlıkları altında yurt içi ve yurt dışında bir çok projenin tasarım, uygulama ve yönetim süreçlerinde çalışıyoruz. Toplumsal ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak artan kullanıcı gereksinmelerini karşılayacak, iklim, ışık, ses, yangın kontrolü gibi yapı fiziğinin alt alanlarında tasarım, yapım, performans değerlendirme gibi aşamalara her düzeyde hakim, mimar, iç mimar, inşaat mühendislerinden kurulu geniş bir ekibimiz var.
İç mekan tasarım çalışmalarınız içinde neler öne çıkıyor?
Biz ofis olarak birçok farklı tipte projeye imza atıyoruz. Ofisler, yeme içme mekanları, medikal yapılar, endüstriyel tesisler genel müdürlük binaları bunlardan bazıları. Açıkçası mekanın işlevinin ne olduğu, lokasyonu ya da metrekaresinden ziyade kiminle çalıştığımızı yani işvereni önemsiyoruz. Projenin doğru yapılabilmesi, çevreye, bulunduğu mekana değer katabilmesi için, içinde yaşayanların mutlu ve verimli olabilmesi için işverenin mimarla işbirliği yapması gerekiyor. Biz hep işverenlerimizle dost oluyoruz ve mutlaka aynı işverenle uzun yıllar birlikte çalışıyoruz. Tek projelik bir işveren ilişkisi hiç yaşamadık. Bu da süreç yönetimine verdiğimiz özenin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.
Sizler için mekan tasarımı fikri nasıl ve neye göre gelişiyor?
Mekan tasarımındaki fikir birçok parametreye bağlı olarak gelişiyor. Genel yaklaşım maalesef kısa vadeli kazançlar üzerine kurulu. Bizim ofis olarak yaklaşımımız bu yönde değil. Mimar olarak her şeyden önce çevreye, projeyi kullanacak insanlara, komşularına karşı sorumluluklarımız var. Mekan tasarım fikri ihtiyaca göre belirleniyor belki ama o mekanın doğru şekilde kullanılması ve sürdürülebilir bir mekan yaratılması da tasarım fikrini geliştiren diğer önemli konular. Çalıştığımız kurumun kimliğini ve ruhunu yansıtmak her zaman tasarım fikrini etkileyen önemli kriterlerden biri. Ama özellikle kalabalık mekanların tasarım ya da uygulama projelerinde çalıştığımız için aydınlatma, akustik, iklimlendirme gibi yapı fiziğinin öne çıktığı konuları da çok önemsiyoruz. Bir mekanın tasarımında görsel konfor tek başına yeterli olmuyor. Ofislerde, çalışan verimini artırmak o mekanın aydınlatmasının ya da iklimlendirmesinin sağlıklı olması, akustik konforunun iyi hesaplanması ile çok ilintili. Aynı şekilde bir restoran ya da bir hastane için de bu durum geçerli. Bu konu bizim ofis olarak çok önem verdiğimiz bir konu. Başka mimarlık ofislerinden farklı olarak kendi bünyemizde bu konuların uzmanlarını barındırıyoruz. Son derece karmaşık ve büyük ölçekli projelerde seçilmemizin ve başarı kazanmamızın nedeni böyle bir hizmet anlayışımız olması diye düşünüyorum.
Hangi alanlara dair çalışmalarınız var? Bu tür farklı konseptteki tasarımlar birbirinden nasıl ayrılıyor? İç mekan tasarımında temelde varmak istediğiniz hedefler neler oluyor?
Bir çok farklı alanda projelerimiz var. Son olarak yapım yönetimi ve uygulamasını gerçekleştirdiğimiz Bomonti Eski Bira Fabrikası şu anda İstanbul’un en çok konuşulan projelerinden biri. Orası tamamen örnek bir yeniden işlevlendirme projesi. İçinde birçok farklı işletme var. Yine geçtiğimiz aylarda Çatalca’da bir ofis/fabrika binasını tamamladık. Enerji verimliliği ile, geleceğe dair büyüme trendlerine uygunluğu ve esnekliği ile, çevreye saygısı ile örnek projelerimizden biri oldu. Biz, Türkiye’nin en çok medikal proje yapan mimarlık ofislerinden biriyiz aynı zamanda. Bunun için hijyen standartlarını çok iyi bilmek, malzeme konusunda gelişmeleri çok yakından takip etmek gerekiyor. İki yıl önce Yalıkavak Marina’nın uygulama projesini gerçekleştirdik. Yani ofisten, fabrika binasına hatta saman eve kadar birçok farklı alanda projemiz var.
Malzeme seçimi, ortaya çıkan tasarımlar için en önemli unsurlardan… Malzemenin sizlerin tasarladığı mekanlar için önemi ne?
Malzemenin doğru kullanımı kadar; tasarımın diline uygunluğu ve yapının kullanım sürecindeki rolü de önem taşımaktadır. Yapı fiziği başlığı altında tüm projelere getirmeye gayret ettiğimiz artılar aslında bu seçimlerle destekleniyor.
Tasarlayacağınız mekanlara yönelik malzeme seçiminde nasıl bir yol izliyorsunuz?
Binaların yapım maliyetleri ile işletme/bakım maliyetlerinin tasarım aşamasında etüdü için de malzeme seçimleri çok önemli. Özelliği olan projelerde malzemenin mekan ve alt sistemler için önemi bir kat daha artıyor.
Tasarımlarınızın mekana kattığı değeri nasıl tarif edersiniz?
Tasarım süreci içindeki elektromekanik, otomasyon çözümleri içinde liderlik yapmak gerekiyor. Bu entegre tasarım süreci firmamızdaki uzmanlarımız ile sürdürmekteyiz. Dolayısıyla Oğuz Bayazıt Mimarlık tarafından gerçekleşen bir projede sadece fonksiyonel ve görsel katkılar değil yapı fiziği ve elektromekanik konularında son derece dengeli çözümlendiği gözlemlenebilir.
Şu anda üzerinde çalıştığınız yeni tasarımlar, yeni projeler var mı?
Şu anda iki farklı zincir proje üzerinde çalışıyoruz. Bunlardan birisi gıda diğeri teknoloji alanında. Entegre tasarım sürecinin ve sistem titizliğini hedef alan işverenlerin farklı fonksiyonlardaki projelerini gerçekleştirme imkanımız mevcut.
Atatürk Mahallesi, Ertuğrul Gazi Sk.
Metropol C2 Blok 2A/4 Kat 1 34758
Ataşehir İstanbul Türkiye
T. +90 212 227 03 01
F. +90 212 259 78 30